Güncel
Mısır, Brezilya, Pakistan: Emperyalizm bi’tek Türkiye’de başaramadı...
Kuşkusuz, Şerif’in tek “suçu”(!) Şangay’a tam üye olmak değildi, 15 Temmuz sonrasında Türkiye’deki demokratik direnişin yanında yer almış ilk dünya liderlerinden biriydi, son Katar Krizi’nde ise, Suudi Kral’ın, “ya bizdensin ya da düşman” baskısına karşı başarıyla direnmiş, konumunu Türkiye’ye yakın bir noktada belirlemişti...
Ardan Zentürk - Star
Pakistan’ın, 9 Haziran 2017’de Hindistan ile birlikte Åžangay Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütü tam üyesi olmasından hemen sonra, Avrasya için bu son derece stratejik adımı atmış olan BaÅŸbakan Navaz Åžerif’in bir “yargı darbesiyle” görevden uzaklaÅŸtırılıp, ömür boyu siyaset yasağı ile karşılaÅŸması bir “tesadüf” veya sürmekte olan bir “yolsuzluk” davasının doÄŸal sonucu olarak görülebilir mi, hayır!..
Sözünü ettiğimiz şahıs, bundan önce de iki kez, Pakistan ordusunun darbesiyle görevden uzaklaştırılmış, dönüp-dolaşıp işbaşına gelerek, ülkesi tarihinde ilk kez darbecilerden de hesap soran bir karakter...
2013 yılında, kendisini deviren General Pervez Müşerref’i, anayasayı çiÄŸneme suçundan mahkemeye sevk eden bir siyasetçi. Pervez Müşerref, yine ne garip tesadüf(!) ki, hayatını, OrtadoÄŸu’da bütün pisliklerin arkasından çıkan BirleÅŸik Arap Emirlikleri’nde sürgün olarak sürdürüyor. Filistin’den sürgün edilmiÅŸ CIA-Mossad iÅŸbirlikçisi, 15 Temmuz darbesinin “para aktarıcısı” Muhammed Dahlan ile aynı statüde yaşıyor!..
Åžerif, Müşerref’i mahkemeye sevk ettiÄŸi andan itibaren ordusuyla bağı koptu. Kendisinden hesap sorulmasından hoÅŸlanmayan ordunun, seçilmiÅŸ baÅŸbakana karşı muhalefet gösterilerinin yanında yer aldığı, Anayasa Mahkemesi’ne de “bitirin ÅŸununiÅŸini” baskısı yaptığı biliniyordu, yargıçlar kendilerine verilen görevi yaptılar!..
CIA-ABD Hazine Bakanlığı hattındahazırlanmış, FETÖ piyonu kullanılarak tezgahlanmış 17-25 Aralık “sivil görünümlü darbe teÅŸebbüsü” baÅŸarıya ulaÅŸsaydı, Türkiye de benzer bir senaryo ile karşılaÅŸmıştı, burada baÅŸaramadılar, Pakistan’da tutturdular...
KuÅŸkusuz, Åžerif’in tek “suçu”(!) Åžangay’a tam üye olmak deÄŸildi, 15 Temmuz sonrasında Türkiye’deki demokratik direniÅŸin yanında yer almış ilk dünya liderlerinden biriydi, son Katar Krizi’nde ise, Suudi Kral’ın, “ya bizdensin ya da düşman” baskısına karşı baÅŸarıyla direnmiÅŸ, konumunu Türkiye’ye yakın bir noktada belirlemiÅŸti...
Bu kadar “suç”(!) emperyalizm açısından çok fazla, Brezilya’nın “çizmeyi aÅŸan” eski cumhurbaÅŸkanı Dilma Roussef gibi “götürülmesinde” yarar görüldü, gördüğüm kadarıyla iki ülkede “iÅŸlem tamamdır...”
PAKÄ°STAN’I PARÇALAMA SÃœRECÄ°NÄ°N BAÅžLANGICI...
Pakistan, nükleer silaha sahip tek Müslüman ülke olarak, neo-con/siyonist lobinin hedefindeki bir ülkedir.Amaçları, etnik-dini “suni gerginlikleri” yükseltilmiÅŸ Pakistan’ı parçalayıp, parçalanma sürecinde müdahale ederek nükleer silahlarına el koymaktır. BaÅŸlatılan operasyonun hedefi budur.
Brezilya’da yaÅŸanılan “meclis darbesi” sonrası bu ülke nasıl karanlık bir bataÄŸa sürüklenmiÅŸ, ekonomisi çökmüş, sosyal gerginlikleri toplumsal çatışma noktasına tırmanmış, özellikle eski sol baÅŸkan Lula zamanında güçlenen küresel kimliÄŸi yerle bir olmuÅŸsa, artık Pakistan’ı bekleyen senaryo da budur... Tabii, Ankara’da karışmadık iÅŸ bırakmamış Büyükelçi Bass’ın tam bu noktada Afganistan’a tayin edilmesi de önemli bir iÅŸarettir.
TÃœRKÄ°YE, ÇİN’LE BÄ°RLÄ°KTE MÃœDAHÄ°L OLMALI...
Pakistan, Hindistan BaÅŸbakanı’Mori’nin “tarihi” olarak nitelenen 4 Temmuz 2017’deki Ä°srail ziyaretinde, “güçlü ve kalıcı Hindistan-Ä°srail stratejik iÅŸbirliÄŸinin” ötesinde “Hindu-Yahudi kardeÅŸlik anlayışından” söz ettiÄŸi bir dönemde emperyalist “kaos senaryosu” ile karşılaÅŸmış durumda...
Yalnız bırakamayız... Tüm gücümüzle, Pakistan’ın siyasi/ekonomik istikrarının yanında yer almamız, bunun için kardeÅŸ devletin kadrolarıyla birlikte bir “master plan” yapmak zorundayız, bu konuda en büyük müttefikimizin Çin olacağı açık gerçektir, Ankara-Pekin hattında Asya iliÅŸkilerine dönük kurulacak bir “kırmızı hat” hayati önem kazanmaktadır.
VENEZUELLA İÇİN ALARM!..
ErdoÄŸan, 15 Temmuz emperyalist saldırısından hemen sonra çok önemli mesajlar içeren bir görüşme yaptı, CIA BaÅŸkanı Pompeo’nun nihayet, “devirmeye çalışıyoruz” itirafının hedefindeki Venezuella lideri Maduro ile Ä°stanbul’da 10 Ekim 2016’da görüştü. Pompeo’nun itirafı, emperyalizmin o ülkede Mısır darbe senaryosunu tekrarlamaya çalıştığını göstermesi açısından önemli...
Maduro’nun son açıklamalarından birinde, ülkesindeki CIA destekli saÄŸcı güçlere, “darbeye kalkışırsanız, sonunuz, ErdoÄŸan’ın yaptıklarının yanında bebek iÅŸi kalır”demesi de 15 Temmuz anti-emperyalist demokrasi direniÅŸimizin artık, küresel bir anlam kazandığının açık ifadesidir...
Türkiye Venezuella’yı yakın takipte tutmalı...
Bizim “arka bahçemizi” karıştırmaya çalışanlar, kendilerinin “arka bahçesinde” de iÅŸlerin yolunda gitmeyeceÄŸini bilmeleri gerekiyor...
Henüz yorum yapılmamış.